28 Kasım 2008 Cuma

Martı Jonathan


Orta okul yıllarımdan beri sık sık bana tavsiye edilen bir kitaptı. Önce teyzem tavsiye etmişti bu kitabı. Daha sonra şizofren olduğum kanısına varan satıcı tavsiye etmişti. Sonunda bugün kütüphanede kaldırım çocuuuyla birlikte bulduk Martı Jonathan'ı.

Büyük bir şevkle başladım okumaya Yaşar Kurtun Martı Jonathan şarkısı kadar güzel bir eser bekliyordum aslında. Biraz hayal kırıklığı oldu. Özgür bir ruhtan bahsedilmesi hoştu aslında. Ama bunca yıldır her kitap dediğimde bana neden tavsiye edildiğini anlayamadım pek.
Jonathanın sürüsüne dönmek istediği zaman martı Sullivana söyledikleri hoşuma gitti sadece
"Aptallık etme! Biz ne yapmaya çalışıyoruz? Eğer dostluğumuz zaman ve mekan gibi şeylere bağlıysa, sonunda zamanı ve mekanı yendiğimizde, kendi dostluğumuzuda yıkmış oluruz! Ama mekanı yendiğimizde geriye sadece burası kalır. Zamanı yendiğimizde bize kalan sadece şimdidir. Burayı ve şimdiyi paylaşacağımıza göre, nasıl düşünemezsin sık sık birlikte olacağımızı?"

Bu hayal kırıklığımın sebebi umarım çevirmendir. Ama Martı Jonathanı Yaşar Kurt Richard Bach den çok daha güzel anlatmıştı bence...